19 Aralık 2014 Cuma
10.KASIM.1966 - ATATÜRK'Ü İSMET İNÖNÜ'DEN DİNLEDİK....
Akşamdan yorgun olmama rağmen, o sabah erkenden, farklı bir heyecanla uyandım.
Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulunu temsilen Anıtkabir'deki törenlere katılacaktık. Konferans salonunu geç saatlere kadar çalışarak anma töreni için hazırlamıştık.. Salonumuz, o tarihlerde, Ankara'daki üniversitelerin en büyük ve güzel konferans salonlarından biri idi.
Bu nedenle bir çok kültürel faaliyetimize diğer okullardan da katılım olurdu. O seneki 10 Kasım programımızda konuşmacı olarak Sabiha Gökçen, Prof. Afet İnan ve Prof.Nermin Abadan vardi.
Ama "Asker Atatürk'ü" anlatacak bir konuk konuşmacı bulamamıştık.. Atatürk'ün ilk muhafız alay komutanı İsmail Hakki Tekçe paşa babamın arkadaşıydı. Ancak son gün rahatsızlanmış ve eşi üzülerek Paşanın programa katılamayacağını bildirmişti.
İsmet İnönü ise, bizim için ulaşılamazdı veya biz öyle düşünüyorduk.
Bir arkadaşımın siyah ceketi ile, renkli desenli bir beyaz bluzunu ters giyerek, resmi kıyafetimi tamamladım ve Anıtkabir'in yolunu tuttuk.
İlk kez Anıtkabir'de bir törene katılıyordum. Komutanlar, senatörler, rektörler, devlet büyükleri resmi tören kıyafetleri ile çok yakınımda idi. Gazetelerdeki fotoğraflarından tanıdığım isimleri ilk defa bu kadar yakından görebiliyordum.
O tarihlerde vatandaşların Atatürk 'e şikayet edecek konuları olmamasına rağmen, Anıtkabir çok kalabalıktı.
Tören sona erdikten sonra, çıkışta, birden, hemen önümüzde İsmet İnönü'yü gördük. Mütevazı ve ekonomik arabasına binmek üzereydi.
Kendimi tutamadım ve önüne fırladım, törenin de verdiği duygusal heyecan ve cesaretle, gözlerim yaşararak "Paşam, bizler öğretmen olacağız, Atatürk'ü sizden dinlemek istiyoruz" dedim.
Bir an durakladı ve "nerede okulunuz" dedi. Ben heyecanla cevapladım,
Radyo evinin yanında, bünyesinde de sizin adınızı taşıyan İsmet İnönü Kız Enstitüsü var dedim.
"Haydi gidelim" dedi ve şoförüne talimat verdi.
Arkadaşımla beni arabasına davet etti, ikimizin arasına oturarak ellerimizi tuttu ve okula gelinceye kadar da bırakmadı..
Rüyada gibiydik, Atatürk'ün en yakin arkadaşı, Başbakanı, Milli Mücadele ve Lozan kahramanı,
2. Cumhurbaşkanı ve devrin efsanevi ana muhalefet lideri, "koskoca İsmet Paşa " ile el ele idik.
İnanılmaz bir andı...
Biz İsmet Paşa aramızda otururken O'na nasıl saygılı olmamız gerektiğini düşünürken; O, bizler öğretmen olacağımız için bize saygı ve güven duyduğunu söylüyor, Atatürk'ü ve Cumhuriyet kazanımlarını öğrencilerimize iyi öğretmemizi öğütlüyordu.
Anıttepe - Sıhhıye arası bana çok kısa gelmişti o gün.. O an hiç bitmesin istemiştim....
Geleceğin öğretmen adayları olan bizler, onu saygı ve heyecanla dinledik. O özel günü asla unutmadık, gururla, onurla hatırlıyoruz.
İsmet İnönü ile okulumuz konferans salonuna giderken çekilen ekteki bu fotoğraf o özel günün belgesidir.
Yıllar sonra, 26.- Ağustos.- 1998 tarihinde, Erdal İnönü Mersin'e geldiğinde bu anımı kendisine aktardım ve fotoğrafı imzalamasını rica ettim. Kendisi çok duygulandı , fotoğrafa küçük bir mesaj yazdı ve imzaladı.
...ve 2014 Beylikdüzü Tüyap Kitap Fuarı..
Sevgili Gülsün Bilgehan'a benim için çok özel olan bu anımı anlattım, fotoğrafımı imzalamasını rica ettim..
Cocuklarima, torunlarima birakabilecegim en buyuk mirasim bu ozel fotograftir....
Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulunu temsilen Anıtkabir'deki törenlere katılacaktık. Konferans salonunu geç saatlere kadar çalışarak anma töreni için hazırlamıştık.. Salonumuz, o tarihlerde, Ankara'daki üniversitelerin en büyük ve güzel konferans salonlarından biri idi.
Bu nedenle bir çok kültürel faaliyetimize diğer okullardan da katılım olurdu. O seneki 10 Kasım programımızda konuşmacı olarak Sabiha Gökçen, Prof. Afet İnan ve Prof.Nermin Abadan vardi.
Ama "Asker Atatürk'ü" anlatacak bir konuk konuşmacı bulamamıştık.. Atatürk'ün ilk muhafız alay komutanı İsmail Hakki Tekçe paşa babamın arkadaşıydı. Ancak son gün rahatsızlanmış ve eşi üzülerek Paşanın programa katılamayacağını bildirmişti.
İsmet İnönü ise, bizim için ulaşılamazdı veya biz öyle düşünüyorduk.
Bir arkadaşımın siyah ceketi ile, renkli desenli bir beyaz bluzunu ters giyerek, resmi kıyafetimi tamamladım ve Anıtkabir'in yolunu tuttuk.
İlk kez Anıtkabir'de bir törene katılıyordum. Komutanlar, senatörler, rektörler, devlet büyükleri resmi tören kıyafetleri ile çok yakınımda idi. Gazetelerdeki fotoğraflarından tanıdığım isimleri ilk defa bu kadar yakından görebiliyordum.
O tarihlerde vatandaşların Atatürk 'e şikayet edecek konuları olmamasına rağmen, Anıtkabir çok kalabalıktı.
Tören sona erdikten sonra, çıkışta, birden, hemen önümüzde İsmet İnönü'yü gördük. Mütevazı ve ekonomik arabasına binmek üzereydi.
Kendimi tutamadım ve önüne fırladım, törenin de verdiği duygusal heyecan ve cesaretle, gözlerim yaşararak "Paşam, bizler öğretmen olacağız, Atatürk'ü sizden dinlemek istiyoruz" dedim.
Bir an durakladı ve "nerede okulunuz" dedi. Ben heyecanla cevapladım,
Radyo evinin yanında, bünyesinde de sizin adınızı taşıyan İsmet İnönü Kız Enstitüsü var dedim.
"Haydi gidelim" dedi ve şoförüne talimat verdi.
Arkadaşımla beni arabasına davet etti, ikimizin arasına oturarak ellerimizi tuttu ve okula gelinceye kadar da bırakmadı..
Rüyada gibiydik, Atatürk'ün en yakin arkadaşı, Başbakanı, Milli Mücadele ve Lozan kahramanı,
2. Cumhurbaşkanı ve devrin efsanevi ana muhalefet lideri, "koskoca İsmet Paşa " ile el ele idik.
İnanılmaz bir andı...
İsmet İnönü ve okul müdürümüz Zatiye Delibeyoğlu |
Anıttepe - Sıhhıye arası bana çok kısa gelmişti o gün.. O an hiç bitmesin istemiştim....
Geleceğin öğretmen adayları olan bizler, onu saygı ve heyecanla dinledik. O özel günü asla unutmadık, gururla, onurla hatırlıyoruz.
İsmet İnönü ile okulumuz konferans salonuna giderken çekilen ekteki bu fotoğraf o özel günün belgesidir.
Yıllar sonra, 26.- Ağustos.- 1998 tarihinde, Erdal İnönü Mersin'e geldiğinde bu anımı kendisine aktardım ve fotoğrafı imzalamasını rica ettim. Kendisi çok duygulandı , fotoğrafa küçük bir mesaj yazdı ve imzaladı.
SEVGİLİ GÜLSÜN BİLGEHAN İLE TÜYAP KİTAP FUARINDA. |
...ve 2014 Beylikdüzü Tüyap Kitap Fuarı..
Sevgili Gülsün Bilgehan'a benim için çok özel olan bu anımı anlattım, fotoğrafımı imzalamasını rica ettim..
Cocuklarima, torunlarima birakabilecegim en buyuk mirasim bu ozel fotograftir....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)