17 Mart 2016 Perşembe

KAHRAMAN HURDA




NUSRAT MAYIN GEMİSİ DENİZDEN ÇIKARILDIKTAN SONRA MERSİN LİMANINDA JİLET OLMAYI BEKLERKEN...


NUSRAT MAYIN GEMİSİ'NİN HİKAYESİ

Sir Winston Churchill;“ Birinci Büyük Savaşta binlerce savaş gemisi çeşitli denizlerde harekat yapmaktaydı. Fakat bunların hiçbirisi Nusrat’ın döktüğü mayınlar kadar, savaşın devamına ve düşmanın geleceğine etkili olabilecek bir başarı gösterememişlerdir.” 
1912
NUSRAT MAYIN GEMİSİ
"GAZETELERDEN"
Çanakkale Savaşı'nın efsane ismi Nusret Mayın Gemisi, gördüğü ilgisizlik yüzünden tam anlamıyla bir hurda haline geldi. Mersin Limanı'nda içler acısı bir halde şamandıra olarak kullanılan gemi için, ‘‘Bir hurda yığını halindedir ve hiçbir özelliği kalmamıştır’’ raporu verildi. "

Tarihin akışı onunla değişti.
NUSRET, 1910 yılında Almanya'da inşa edilmiş, 40 metre boyunda, 7.50 metre genişliğinde, 360 tonluk mayın dökücü bir gemiydi ve saatte 12 mil hız yapabiliyordu. 17 Mart 1915 geceyarısından sonra Çimenlik İskelesi'nden aldığı 24 adet mayını Kd. Yzb. Hafız Kaptan'ın kılavuzluğunda, Kd. Yzb. Hakkı Bey'in komutasında Kepez maniasını geçtikten sonra, Erenköy yönünde ilerlerken boğazın karanlık sularına bırakan Nusret, ertesi sabah tarihin akışını değiştirmişti. Nusret, 18 Mart 1915 sabahı boğaz girişinin temiz olduğunu sanarak, saat 08.05'te yoğun bir bombardıman ardından giden dev armadanın o görkemli zırhlılarından ‘‘Bouvet’’, ‘‘Inflexible’’, ‘‘Irresistable’’ ve ‘‘Ocean’’ı saf dışı bıraktırarak, deniz harp tarihimize unutulmaz bir zafer kazandırdı. Nusrat savaştan sonra uzun süre yük ve canlı hayvan taşımacılığında kullanıldı ve çeşitli tadilatlardan geçti, ortasından ekleme yapılarak yük kapasitesini arttırmak için 12 metre ek yapıldı. 1990 yılında Mersin Limanı'nda battı, daha sonra çıkarıldı, ancak kaderine terk edilerek çürümeye bırakıldı.

ÇANAKKALE Savaşı'nda gösterdiği yararlılıktan ötürü tarihe geçen Nusrat Mayın Gemisi, savaş gemisi olarak hizmetten çıkarıldığı 1957 yılından bu yana gördüğü tadilatlar nedeniyle orjinalliğini tamamen yitirdiği için, Mersin Limanı'nda ‘‘jilet’’ olmayı bekliyor. 

Sivil toplum örgütlerinin zaman zaman geminin korunmasıyla ilgili girişimleri ve basında yer alan haberleri dikkate alan İçel İl Kültür Müdürlüğü, Mersin Müzesi arkeologlarına rapor hazırlattı. 

Müze Müdürlüğü arkeologları Yaşar Ünlü, Tanses Paydak ve Mehmet Şener'in, Şubat 1999 tarihinde hazırladıkları raporda, ‘‘Gemi bir hurda yığını halindedir ve hiçbir özelliği kalmamıştır’’ ifadesi kullanıldı.
Savaş gemisi olarak hizmet dışı bırakıldığı 1957 yılından sonra geminin 1966, 1982 ve 1987 yılllarında tadilat gördüğü ve orjinalliğini kaybettiği belirtilen raporda, boyalarının döküldüğü, demir aksamının yer yer çürüdüğü ve bir demir yığını durumunda olduğu belirtildi.
İçel İl Kültür Müdürü Nuray Bozbey, savaş gemisi olarak hizmetten çıkarıldığı tarihten itibaren yük gemisi olarak kullanılan ve 1990 yılında Mersin Limanı'nda batan geminin atıl bir durumda beklediğini, şamandıra gibi kullanılan geminin pislik içinde olduğunu söyledi.
Gördüğü tadilatlar nedeniyle  orijinalliğini  yitiren geminin adının bile ‘‘Kaptan Nusrat’’ olarak değiştirildiğini anlatan Bozbey, ‘‘Gönül isterdi ki, tarihe sahip çıkılsın.” Dedi…

Geminin hissedarlarının, hisselerini Mersin Devlet Hastanesi Vakfı ve Türkiye Kızılay Derneği'ne hibe ettiklerini kaydeden Bozbey, Mersin Liman Başkanlığı'nın da geminin limandan çekilmesi kararı aldığını sözlerine ekledi." 
                                                    ********************************
Jilet yapımcıları,  heyecanla kar hesapları yaparak beklerken,
Nusrat’ı karanlık gecenin sularından yüreği vatan sevgisiyle çarpan bir avuç insan çekip aldı.
Bu insanlar O’nu yeniden yaşatmak için  çok mücadele verdiler ve bu uğurda inanılmaz engelleri aştılar.

"Geminin sonradan eklenen fazlalıkları  üçe ayrılarak  kaldırıldı, gemi üç parça halinde, kırkayak denilen TIR'larla Tarsus'a getirildi, 27 kilometrelik yolu 4,5 saatte alınabildi.
 Gemi 7 bin metrekare olarak düzenlenen, Çanakkale parkı'nda kendisine ayrılan yere kondu, montaja başlandı, yeniden boyandı, yük gemisi yapılırken eklenen parçalar çıkarıldı, ilk haline getirildi...
 Bir zamanların Kahraman Hurda'sı Nusrat artık bir müze...
Nusrat’ı,  sayıları az da olsa, yörenin bir avuç yurtseveri  kurtardı. Zaten zamanında bu vatanı kurtarmak için de bir avuç insan yola çıkmamış mıydı.
"......ve Tarsus’lular dediler ki; Seni unutacağımızı mı sandın NUSRAT?
 Sen Mersinde çürürken biz rahat uyuyamazdık, sen nerede olursan ol sırtımızda getiririz seni...