Kayseri Erciyes
Üniversitesi eski rektörü, Prof. Mehmet
Şahin, bu kitapta Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçişte, o günün yokluk, yoksulluk,
cehalet ve bilgisizliğine rağmen toprak ağalığından, ticarete, taşeronluğa, sonra
demiryolu müteahhitliğine ve sanayiciliğe geçen Kayseri'li Molu ailesinin
inanılmaz bir mücadele ile başardıklarını anlatıyor...
Bu hikaye aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ve "ayakta kalış" hikayesi ile paralel bir seyir izliyor. Cumhuriyet'in mucizesini anlamak için bu kitabı okumanızı öneririm…
Bu hikaye aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ve "ayakta kalış" hikayesi ile paralel bir seyir izliyor. Cumhuriyet'in mucizesini anlamak için bu kitabı okumanızı öneririm…
Son yıllarda
ülkemizde ne yazık ki, sadece politik amaçlara
alet edilmek suretiyle, değerlendirmeye alınan Osmanlı ve Cumhuriyet
dönemleri, gereği gibi, objektif ve bilimsel olarak ele alınmamakta ve
değerlendirilmemekte...
Bugünlere kolay
gelinmedi…
Osmanlı, 19. yüzyıldan itibaren çöküş yılları yaşamaya başladı ve
nihayet 1. Cihan savaşı ile birlikte fiilen yıkıldı. Trablus
ve Balkan Harbi ile başlayıp, Cihan Harbi ve Kurtuluş savaşı ile devam eden 12
yıllık savaşlar da ülkeyi ekonomik yönden fakir ve aciz bir hale getirdi, neticede Cumhuriyet’ e tam bir “enkaz” devredildi.
Kayseri’deki
çocukluğundan itibaren, hayatı mücadele ile geçmiş, çırak okullarından
profesörlüğe ve rektörlüğe kadar
yükselmiş, rektörü olduğu üniversiteye,
Kayseri ’li işadamlarından sağladığı bağışlarla
sayısız bina ve tesis kazandıran, Erciyes Üniversitesi eski (1992-2000)
rektörü, Prof. Dr. Mehmet Şahin işte tam bu
hususlara vurgu yaparak önemli
bir araştırma yaptı.
Uzun araştırmalar sonucu
kaleme aldığı bu kitapta, o dönemde,
kökü Selçuklular’a dayanan, toprak ağası, Kayseri ’li bir ailenin hikayesi içinde, Osmanlı’dan devir
alınan, sermaye, teknoloji, uzman insan gücü ve eğitim yoksulu fakir Cumhuriyet Türkiye’sinde nelerin, nasıl başarıldığının çarpıcı
hikayesini belge ve fotoğraflarla
anlatıyor ve gözler önüne seriyor.
Örneğin;
30-Ağustos -1930 da Başbakan
İsmet İnönü, demiryolunun Sivas’a ulaşması sebebiyle, yaptığı konuşmada Osmanlı’nın 1860’dan
itibaren 60 senede, yılda ortalama 60 km. demiryolu inşa
ettirdiğini, Cumhuriyet’ e, hepsi de
yabancı malı olan, bir kısmı da harap vaziyette, 4.000 km demiryolu devrettiğini, halbuki Cumhuriyet’in yılda 180 km demiryolu
yaparak, 10 senede 1.800 km hem de “yerli
malı” demiryolu yaptığını ve ayrıca Osmanlı’dan kalan harap demiryollarını da
tamir ettiklerini anlatıyor.
Demiryolunun ekonomik
ve sosyal hayat için sayısız faydasını anlatan İnönü’ nün konuşmasının en
çarpıcı cümleleri ile;
Yani, Cumhuriyet sadece
bir ekonomik kalkınma değil, aynı zamanda ayakta kalarak “var olma” mücadelesi de
vermiştir.
Ne yazık ki, İsmet
İnönü’nün yaptığı bu tarihi konuşma , bugünün siyasi iktidarı tarafından, politik nedenlerle, TCDD internet
sitesinden bile kaldırılmıştır..!
Teknoloji, eğitim, sermaye,
yetişmiş insan gücü, tecrübe yokluğu ve ilkel şartlar altında başarılan
demiryolu gibi stratejik ve önemli yatırımların ötesinde, Prof. Dr. Mehmet
Şahin aynı zamanda, girişimci Kayseri
tüccarının sadece Kayseri’de değil, Adana ve Mersin başta olmak üzere Türkiye’nin
diğer yörelerinde de nasıl başarılı
işlere imza attıklarının hikayesini anlatıyor ve çarpıcı bir “değerlendirme” ile kitabını sonlandırıyor..
.
MOLU KARDEŞLER 1998 SAİT, FARUK, METİN, MUSTAFA |
Ve ne acıdır ki, ben bu yazıyı kaleme aldığım gün, bu kitapta
hikayesi anlatılan, Kayserili başarılı
işadamı hukuk doktoru, Sait Molu, 87 yaşında iken, hayata veda etti.
Işıklar içinde uyuması
dileğiyle ……….
Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında teknoloji bugüne kıyasla o kadar geriydi ki, yol makinelerinin bugün bir iki günde yapabildiğini yüzlerce yol işçisi o günlerde belki de bir ayda yapabiliyordu. Aynı yıllarda ekonomimiz o kadar zayıftı ki devletimiz toplayabildiği vergi esas itibariyle tarım sektöründen alınabiliyordu. Sanayi yok mesabesindeydi. Bunlar bilinen şeyler.O Yıllarda memleketimizin ne kadar fakir olduğunu yukarıdaki fotoğraflar da gösteriyor. Hal böyle olunca, Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında yapılan demir yollarının bugünün imkanları ile yapılanlar karşısında küçümsenmesi ne kadar büyük bir insafsızlık.
YanıtlaSil